Yollar… İskender Orbay


Güzel bir yeni hafta başlangıcı ,hepimize iyilikler getirsin derim . Laf aramızda, yolda dikkat ettim de İzmir de çok kötü araç kullanan belli başlı birkaç plaka var. Önce özel şirketlerin görevlendirdikleri personelinin bire bir kullandığı 34 plakalı ve de rent a car olan araçlar.. Bunlar sanki bu ülkede değil de, kendilerine tahsis edilmiş imtiyazlı trafik kuralları varmışçasına, umursamaz, saygı dışı ,kurallar ı her an çiğner ve de yayaları da zerre kadar umursamaz kişiler. Siz dikkat etmezseniz trafik de iseniz her zaman bu sürücülerle bir tür sıkıntı yaşarsanız. Diğer ikinci kürsüsünde olan plaka ise komşu 45 no.lu araç plakası. Birde süratli, gitmezler mi? Sormayın. Laf sürat e gelince, bildik İzmir-Çeşme otobanı geliyor aklıma. Sanırım 2 gün önce Çeşmeye gidiyordum, bir an için solumdan bence 250 km.net yapan bir 35 plakalı araç yıldırım hızını aratmadan geçti…Söylenecek çok söz var, bende kullanan için Allahım dan akıl diledim, cidden ihtiyacı var idi . Anlaşılacağı gibi, insan hayatı ucuz ötesi bu ülke de. . Hiç de NEDEN diye sormuyorum. Nedenleri ortaya koymak gerek ise , çok çok uzun yazmak da gerekir. Son üçüncü kötü plaka sahipleri ise 07 Akdenizliler oluyor izlenimime göre. Araçları tiplerine göre sıraya koyarsak , özel otolar , sonrakiler de ticari otolar…Son olarak da belediye otobüslerinin matador gibi araç kullanmasını ve onca yolcuyu tedirgin etmesini belirtebilirim. Umarım gün gelir bunlara tekrar değinilmez. Kısaca trafik de de bu hafta için tüm araç kullananlara kazasız günler diliyorum…Yarı şaşkın ve umursamaz dönemler artık hepimizden uzaklar da olsun. Az kaldı unutuyordum….. Yaşadığımız ay,tv.de yeni dönem başlangıcı değil mi ?Yani diziler-ev – kadın- doktor– sağlık-moda – yemek– yarışma- evlilik – magazin-siyaset gündemi programlarının hepsi Eylül de son hali ile evlerde olmaktadır. Dekoderlere göre her bir markada aşağı yukarı en az aktif 250 değişik kanal var. Karpuz misali , seç seç bak…Cuma – Cumartesi – pazar ve Pazartesi de bol bol akşam saatlerinde futbol ve benzer yorumları var. Peki hadi soruyorum o halde….TV . yok iken acaba insanlar ne yapıyorlar idi ? Sual zor, cevabı daha da zor .O yok dönemde acaba insanlar zamanlarını nasıl geçiriyorlar idi ?.Yok dönemlerde, bu günkü var dönemi yaşayan kuşaklar eski kuşakları alınmasınlar ama pek anlayacaklarını da sanmıyorum .O yıllarda insanlar saf, katışmamış, huzurlu, ar duygusu oldukça yüksek bir görüntüde idiler . İtiraf etmek lazım, o yılların sağlam ama sıradan bir tarzı var idi .Düşünseneze o yıllarda sadece yaşanılan ev ve de ev bireyleri vardı. Gün e güneş ile başlanır ve yine akşamda güneşi batırarak başlar idi. İzmir de de bilhassa yazın güneş batırma adeti her evde vardı . Ne lezizi günler idi. Kimsenin kimseden ne saklısı ne de korkusu var idi.Evloer de de pencereler önemli idi. Gün ve de insanlar buradan izlenir idi. Şimdi pencereye sırt çevrilip tv. ekranı ya da internet veya ipet izneniyor. Dikkat ettim artık evlerde var ise normal de telefon sesi bile yok. Ama her saniye cep telefonları zır zır…20 ci yüzyıl ve de 21 yüzyılda aklın teknolojik demir kafesine sıkıştılan bizler ,farkın da değiliz ama bir beceriksizlik ve duygusuzlukla zamanı boş a heba etmekteyiz. Yaşam yolunda akıl ile hislerin bütünleşmesini de görmek üzere, tekrar hayırlı haftalar olsun. Saygılarla.. ORBAY….

Ne güzel bir haftaya başlangıç yazısı., çoktandır haftaya içimi böyle ısıtan bir yazıyla başlamamıştım..
Akıl ve hislerin birleşmesi gerçekten önemli dengelemezsek trafikte karışır, yaşamlarımızda:) bu vurgulama
için teşekkürler, kaleminize sağlık İskender bey..
Sayın Şarman, satırlarınıza teş.ediyorum. Görüşmek üzere Bornovadan Urlaya esenlikler olsun.Saygılarımla ORBAY….